Kırmızı Ayakkabılar..
Son kurabiye paketini de hazırlayıp sırtını sandalyeye yasladığında saat gece yarısını çoktan geçmişti. Derin bir sessizlik , gecenin odaya yansıyan ışıkları ve naçizane ben diye düşündü. Aklında kırk tilki kuyrukları birbirine değmeyen. Aklında insanlar,aklında hayat, yaşadıkları ve yaşayamadıkları. Dilinde bir eski melodi, Firuze.. Kimsenin kırmayı beceremediği yüreğinde sevgi selleri. Kurabiyelerine en çok onlardan koyardı. Yavaşça doğruldu, kurabiyeleri bırakıp yazmaya başladı. Yüreğinden kaleme..
Yüreğimden dilime.. demişti yıllar önce de, dilinden öteye gidemeyen sözleriyle.
“Bazıları içsel yolculuğa çıkar. İçine doğru, merkeze doğru,magmaya doğru. Bazıları bilmedikleri yollara düşer hayatın anlamını bulmak için. Farklı yaşantılar, farklı insanlar,farklı inançlar.. fark olunca bulmak daha mı kolay gelir? Böyle dünya kadar kitap görürsünüz raflarda. İlla ki bir yolculuk lazım öyle mi ? Peki ne zaman fark edecek insanoğlu ? Hayat zaten yolculuğun ta kendisi! İnsana, insanca yaşaması için verilen hayat yolculuğun ta kendisi. İşte ne zaman fark edecek, o zaman anlayacak insan gerçeği
Ne bekliyor dersiniz insan? Ne görmeyi umut ediyor yahut ne bulmayı? Aynada gördüğü gerçekten başka. Her sabah ve her akşam ve yine her görmek istediğinde.
Mucize mi beklediği? O zaman mı inanır? Peki mucize görse tanır mı dersiniz ? Yoksa yürüyüp gider mi yanından her sabah her akşam ve yine her görmek istediğinde… ”
Kalemi bıraktı ve gülümsedi.
– Beni bir mucize bile kurtaramaz dedi kendi kendine. Belki mucizeler dizisi o da anca masallarda. Benden masal bile olmaz Camdan ayakkabılarım bile başka prensesin ayağına tam geldi. Ne komedi dimi. Yıllarca dinlediğimiz masal bile dalga geçti benimle. Tekrar aldı kalemi eline bunu da yazmalıydı şöyle olabilirdi mesela ;
Hiç sindrella olmadım ben hep külkedisi kaldım. Camdan ayakkabılarım olmadı cam kırıkları ile dolu hayatta. Ayakkabılarım başka prensesin ayağına tam geldi ve prensim onunla gitti buralardan. Hayat masal değil ya..
Ama şimdi kırmızı ayakkabılarım var üzerinde dimdik durduğum. Yenilmeden yıkılmadan hayata.
Hakkımda
Bana Ulaşabilirsiniz
lezzetkahvesi@gmail.comGünce
Kasım 2024 P S Ç P C C P « Eyl 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 Kategoriler
Üye Olunuz
Etiketler
annelik aşk boxer ceviz deli incir donut Dr.oetker evlilik fındık havuç hindistancevizi insan istanbul istnbul kanat kek kestane Knorr koroplast krema köpek Kırmızı biber kızartma lezita Mevlût muffin nefes papatya sarma saygı sevgi simit sos Soslar tahin tavuk terator topkapı sarayı turşu tırtıl kurabiye yaramaz Çine çikolata çorba şarkıArşivler
Yorumlar
- Ürdün Gezi Notları Bölüm 1 için Sema
- Ürdün Gezi Notları Bölüm 1 için Göksel Sezer
- Belgrad Lezzet Rehberi için Figen
- Belgrad Gezi Rehberi için Çiğdem
- Belgrad Lezzet Rehberi için Levent kozcu
17 Comments
Yine döktürmüşsün arkadaşım, çok güzel yazmışsın ağzına sağlık
Sağol canımm
Kalemine ve yüreğine sağlık. Çok güzel yazmışsın arkadaşım. Şiir tadında bir roman sayfası gibi olmuş. Daha önce de söylediğim gibi senin yazman lazım.
Şiir tadında roman sayfası.. sevdim bunu yazmalıyım o zaman 🙂
Yüreğine kalemine sağlık kuzum. Yine süper.
Teşekkürler canım
Kimdi giden, kimdi kalan
Aslında giden değil
Kalandır terkeden
Giden de bu yüzden gitmiştir zaten
Ne yüzden ??
Her şeyi ezmeyi goze almış artık hayata yaşama giden bir kadın portresi:)
mükemmel yorum.. çok teşekkürler
Bence yazmalısın. Bazı şeyler bazılarına yakışır. Senin kalemine de çok yakışıyor. Her şeyin gönlünce olmasını dilerim.
Beğenmenize çok sevindim çok teşekkürler
Kırmızı ayakkabılarını çok beğendim. Kalemin kadar ince, duyguların kadar kırmızı..Sana camdan ayakkabılardan daha çok yakıştığını düşünüyorum.
Güzel bir yazı ( sanırım dizi halinde olacak 🙂 )olmuş….Yüreğine ve kalemine sağlık..
sen yüreği kocaman insan,seviyorum seni ama çok içten,çok candan,çok hep çok……..kalemine,yüreciğine sağlık
senin kırmızı pabuçlarınıda seviyorum….:)
Yüreğinize sağlık, çok içli bir yazı olmuş. Okurken, bazı cümleler acıttı canımı. Ki bu da her yazının kolay kolay verebileceği bir şey değildir.
Kaleminiz dert görmesin.
Sevgiler.