Tılsımlı Şehir Şehr-i İstanbul (2)
Hep koşuşturmalar,fuarlar,seminerler arasında görmüştüm daha önceleri İstanbul’u. Havalanı,CNR, otel arasındaki gidiş-gelişlerde.. Hoş kumkapıda balığın tadına varmışlığım var, Samatya, Develi’de, Kaşıbeyazda, Hoilday Inn de ki özel lezzetleri de bilirim.Hala tatları damağımda. Etiler Sunset’te de bulundum, çiçek pasajında da ama tarihiyle hiç yüzleşmemiştik. Bu kez küçük bir pencereden de olsa bakma fırsatını buldum. Hayretler içinde.. Eşim sürekli beni sürükleyerek ..
– “Geç kalıyoruz diğerlerine bakamayacaksın” gibi
Gözyaşlarımı tutamadım, Topkapı’da Kutsal emanetlere bakarken. Ne yazık ki resimlerini çektirmiyorlar. Görmeyeniniz varsa mutlaka gidin derim. Ben çok geç kalmışım zira.
Tabiki İstanbul’ a gidip o taptazecik simitinden yemeden gelir miyim ?? Yedim yedim. İçinden “afiyet olsun” diyenleriniz varsa gerçekten afiyet oldu onu da belirteyim. ( Hatta bitmek üzereyken fotoğraflayabildim 🙂 )
Hatta ve hatta Cevahir alışveriş merkezinde bulup bu gördüğünüz lezzetlerden de yedim. İtiraf ediyorum pişman değilim, muhteşemdiler. Tabi hemen araştırdım nasıl yapabilirim diye. Makinası satılıyormuş pişirmek için. Sanırım Türkiyede yok ama bulanınız, bileniniz varsa insaniyet namına haber versin 🙂 deli divane bir şekilde arıyorum almak için.
Anlatacak çok şey, paylaşacak çok resim var daha ama tıltıl kurabiyelerin tarifi var sıra da.
Müsadenizle.. Sevgiler