Aşk Başka Evde / Sinan Akyüz
DR rafları arasında kaybolmuşken rastladım “Aşk Başka Evde” ye. Daha önce hiç Sinan Akyüz kitabı okumamıştım. Rahat okunabilen ,yalın ve akıcı bir dili olmasının yanı sıra diken gibi batan gerçekliği seriyor önünüze.
“Artık bu bedende üç kişi olduk
Biri ben
Öteki bendeki sen
Diğeri seni seven ben” derken
Bir yandan da
“Sen bela olmadın
Hayalin bela oldu
Sen sevgili olmadın
Hayalin sevgili oldu
Sen hiçbirşey olmadın
Hayalin herşey oldu
Aslında sen olmadın
Hayalin oldu” deyiveriyor.
Bir öteki kadın hikayesi sanıyorsunuz meğer etrafınızdaki herkesin hikayesi var içinde. Özellikle radyo programı kurgusu, kitabı üç kişilik bir hikaye olmaktan çıkarıp sizi hayatın içine alıyor.
Siz hangisi daha mağdur bu hikayede ? diye düşünüp kendinize sorular yöneltirken öyle bir laf ediyor ki adam; yüzyıllardır evdeki kadın ve gönüldeki kadın arasındaki çatışmayı yeni bir boyuta taşıyıveriyor.
” Biliyor musun ?Aslında biz kendimize iyi davranmamızı sağlayan insanları seviyoruz. Ben bir genç kadının peşinden gitmedim, yeniden kendim olmaya gittim. Yine bana kendimi iyi hissettirecek, kendimi sevdirecek olan insana gittim. Aslında o kadına değer verirken kendime değer veriyorum. Sana en çok kendini düşündürten, sana en çok değer verdirten kimse, sen gözünü karartıp ona gidiyorsun.” diyor. Diyor da ne gidebiliyor ne kalabiliyor. Ne kaldığı yerde ne gittiği yerde tam olabiliyor. Her zaman iki yarım bir tam etmiyor işte.
Öteki kadını değil, iki yarımdan bir tam çıkaramayan, zavallı adamı gördüm ben bu hikayede.
Bu bir bakış açısı tabi.. okumadan asla bilemezsiniz.
1 Comment
Güzel bir kitaptır siz beğenmişseniz İsmet hanım. Yorumunuz harika. Kimbilir belki de hep aradığı sevgiyi bulamadığındandır insanoğlunun hep yarım kalışı.