Figürlü Pasta ve 3. Yaşımız
Hayatımızda çok değerli anlar vardır. Hep o günü o anı tekrar yaşamak isteriz. Ya da aklımıza geldiğinde yüzümüze kocaman bir gülücük yapışır. İlk mezuniyetimiz, ilk aşkımız , ilk öpücüğümüz, üniversite mezuniyetimiz, işe başladığımız ilk gün, evlilik teklif ettiğimiz/evlilik teklifi aldığımız gün, düğün günü.. Her birini yaşadığımızda yaşadığım en güzel gün bu deriz.
Eğer birini seçmem gerekirse benim hayatımın en güzel anı minik kelebeğimi kucağıma verdikleri andı. Ben kan vermekten bile korkan biriyim. Yıllardır her 3 ayda bir mutlaka kan tahlili yaptırmam gerekiyor ve her seferinde en az 2 tüp kan aldırıyorum. Ve her seferinde mızmızlanıyorum. Her seferinde de korkuyorum. Ama doğum yaparken inanılmaz cesurdum. Çok aksi bir durum olmadıkça ben sezeryana karşıyım. Adı üzerinde “normal doğum” normal yani. Yüzyıllardır insanoğlu bu şekilde dünyaya geliyor. Çok şükür ki doktorumda aynı düşünüyordu. Bol bol yürüdüm, bol bol yüzdüm, son güne kadar araba kullandım, son iki haftaya kadar da çalıştım. Hatta yeter dediler fabrikada doğruracaksın git artık. Ağlaya ağlaya izne çıkardılar beni. Hareketli olmam ve beynimi doğum için hazırlamam sayesinde sanırım iğneden bile korkan ben, doktorumun zoruyla hastaneye gittim. Yeter çektiğin sancı dedi gel artık hastaneye. Ben böyle iyiyim dedim, siz hastaneyi hazır edin gelirim bir ara 🙂 Eşimin elinde saat şimdi diyorum sancıların saniyesini sayıyoruz, kaç dakikada bir geldiğini sayıyoruz bu arada da sancı gelince kalkıp dans ediyoruz 🙂 En son 7 dk ‘da / 88 sn. saydık. Sancı bittiğinde telefon tekrar çalmaya başladı heyecandan 15 dk da bir arayan doktorum 5 dk ya düşünce doğum başlayacak hemen gelin dedi. Peki dedik gelelim bari. Akşam 8 de hastaneye girdik ve gece yarısı miniğim kucağımdaydı. İşte o büyülü andan beri artık benim için onun ilkleri değerli. İlk adımı, ilk kelimesi, annem diye sarıldığı ilk gün. Umarım onun bütün ilklerinde ben de yanıbaşında olurum. Hayatımın en güzel rengi, güzel bebeğim iyi ki seni doğurmuşum.
Geçen yıl ki tavşan şeklinde pastadan beri annemizde kendini epey geliştirdi ve şeker hamurlu pastalar yapmaya başladı ve hatta şeker hamurundan figürler. İlk şeker hamuru figürlü pastamda güzel kızımın olmalıydı. Umarım beğenirsiniz.
Yeniçarşım.com ile Evden Çıkmadan Çarşıya Çıkıyoruz!
Ekim ayından bu yana yayında olan Yeniçarşım.com, alışkın olduğumuz e-ticaret sitelerinden oldukça farklı. Site şimdiden sloganı olan “Evden çıkmadan çarşıya çık” mottosunu fazlasıyla yerine getiriyor. Çünkü şimdiden Yeniçarşım.com’da yüzlerce mağaza var ve siz dilediğiniz ürünü bu mağazalar arasından seçerek satın alabiliyorsunuz. Üstelik, internetten alışveriş yaparken en çok çekindiğimiz “güvenlik” engelini Hürriyet Güvenli Alışveriş Sistemi ile çözmüşler.
Yeniçarşım.com’un diğer alışveriş sitelerinden önemli farkları var. Platformun en belirgin karakteristiği olan alıcı ile satıcıyı bir araya getirme stratejisi, satıcıların (mağazaların) ticari kuruluş olması gibi akıllıca bir taktikle desteklenerek, son derece başarılı bir sistem getirilmiş durumda. Yeniçarşım.com’da satış yapan her mağaza, ticari unvana sahip, fatura kesen ve dolayısıyla garantili ürün satan mağazalar. Bu sayede aynı ürünü birden fazla mağaza arasından güvenle seçerek satın alabiliyorsunuz. Herhangi bir problemde “Hürriyet Güvenli Alışveriş Sistemi” ve Yeniçarşım’ın başarılı müşteri hizmetleri departmanı hizmetinizde.
www.yenicarsim.com‘da 24 farklı kategoride onbinlerce ürün bulunuyor. Mutfak ve küçük ev aletleri bölümünde ise birbirinden güzel ürünler mevcut. Yemek yaparken ihtiyacınız olan mutfak aletlerine kolaylıkla ulaşabilir ve güvenli şekilde satın alabilirsiniz.
Ayrıca, www.facebook.com/yenicarsim ve www.twitter.com/yenicarsim adreslerinden ise Yeniçarşım’ı takip edebilir, kampanya ve fırsatlardan haberdar olabilirsiniz
.
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Havuç Tatlısı
Bizim soframızdan hiç eksik olmayan bir sebzedir havuç. Ya salatadadır ya çorbada ki şehriye çorbasına mutlaka eklerim. Ben rendelenmiş seviyorum çorbada ama minik kızım için robottan geçirip minik küpler haline getiriyorum. Tatlısını hiç denememiştim ta ki sofra dergisinde görene kadar. Havuç ile ilgili çok faydalı bilgilerde vardı. Bir kısmını sizlere de aktarmak istiyorum.
- Satın alırken : Öncelikle havuç satın alırken koyu turuncu,parlak renkli ve pürüzsüz olanları tercih edin. Rengi ne kadar koyu turuncuysa besin değeri o kadar yüksektir.
- Pişirirken : Havucun besleyici özelliklerinden en iyi şekilde yararlanabilmek için buharda pişirilmiş ya da az haşlanmış olarak tüketmek gerekir. Çünkü havucun hücre yapısı selüloz bakımından oldukça zengin ve vücudumuz bu yapıyı kısmen kırabiliyor. Pişirme işlemi ise bu yapıyı belli oranda kırdığından içeriğindeki besinlerin daha iyi ortaya çıkmasını sağlıyor.
Malzemeler ;
- 1 kg. havuç
- 1 su bardağı tozşeker
- 3 çorba kaşığı buğday nişastası
- 1 paket Dr.Oetker vanilya
- Üzeri için ; hindistan cevizi
Yapılışı ;
- Havuçları temizleyip bir tencereye alın. Üzerini geçecek kadar su ekleyin. Kaynamaya başladıktan itibaren 10 dk. daha haşlayın. Havuçları sudan alın.Ilıdıktan sonra rendenin ince tarafı ile rendeleyin.
- Tozşeker ve nişastayı tencereye alın. Üzerine 1 su bardağı su ve vanilyayı ilave edip karıştırın.Havucu da ilave edip karıştırarak koyulaşana kadar pişirin.
- 20×20 kare borcamı hafifçe ıslatın. Tatlıyı kaba dökün.Ilıdıktan sonra buzdolabına koyup iyice soğutun. İsteğinize göre dilimleyin. Dilimlerin kenarını hindistan cevizine bulayıp servis yapın.
Zeytinyağlı Kuru biber Dolması
Çok ama çok beğenilince geçen ay tam 3 kez yaptım bunu. Elimden gelse dolaptan eksik etmeyeceğim. Zaten acılı ve salçalı lezzetleri oldum olası sevmişimdir. Bir de güneşin kururken biberlere kattığı o nefis tat eklenince e bir de biberler yayla biberi olup yayla da kurutulunca bir de kurutan teyzeciğimin o maharetli elleri olunca daha bir nefis oldu dolmalarım.
Tarifi sevgili Devletşah Hanım’dan. Ben birkaç küçük değişiklik yaptım. Dolma dediğin söyle bolca yağlı olur bir de tarçın koymadım.
Malzemeler ;
- 1 kg. kuru biber
- 2 adet kuru soğan
- 2 su bardağı pirinç
- 3/4 su bardağı zeytinyağı
- 1 yemek kaşığı domates salçası
- 1 yemek kaşığı biber salçası (ben bir yaptığımda acı biber salçası kullandım nefis oldu)
- 1 tatlı kaşığı şeker.
- tuz,karabiber, toz kırmızı biber
- nane
- dilerseniz acı pul biber
Yapılışı ;
- Biberleri yıkayıp yumuşayana kadar kaynamış su da bekletin ve süzün
- Soğanı ince ince doğrayıp kavurun.
- Pirinç, salça ve baharatları ekleyip salçanın kokusu çıkana kadar kavurun
- Biberleri hazıladığınız iç ile doldurun (veya sarın) tencereye dizin. Ben her ikisin de denedim. İçlerini doldurduğum yukarıdaki resim, sardığım ise alttaki resim. Hangisi size daha kolay gelirse.
- Üzerini geçene kadar su koyup pişirin.
Krem Şantili Kurabiye
Baktım bütün arkadaşlar yaptı ben de deneyeyim dedim. Çok da beğenildi ben hariç. Bayatlamıyor ve kıyır kıyır. Peki neden mi ben hariç? Bir kurabiye için fazla tatlı. Bu kadar çok tatlı kurabiyeleri sevmiyorum ben. Demek ki un kurabiyesini de bu yüzden hiç sevmiyorum. Hatta arkadaşlar üzerine pudra şekeri serpip servis yapmışlar şaşırdım. Ben gerek duymadım zaten yeteri kadar tatlı.
Diğer arkadaşlar kakaolu ve sadesini denemişlerdi bu yüzden ben orman meyvelisinden yaptım. Ve fındık yerine de kurutulmuş meyve parçaları ekledim.
Eğer tatlı kurabiyeleri seviyorsanız sizin için doğru tercih olabilir. Ve yapımı öyle basit ki müptelası bile olabilirsiniz.
- 2 paket orman meyveli krem şanti
- 2 buçuk su bardağı un
- 1 su bardağı sıvı yağ
- 1 çay bardağı meyve kurusu
Yapılışı ;
- Krem şantileri yoğurma kabına koyun ve sıvı yağı ekleyip güzelce karıştın. Unu yavaş yavaş ilave edin.Hamur toparlanınca kurutulmuş meyveleri de ekleyip yoğurun. Hamuru yarım saat buzdolabında bekletin. Dolaptan çıkarınca ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizle şekil verin ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizip 180 derece önceden ısıtılmış fırında 15 – 20 dk. kadar pişirin.
Zeytinyağlı Havuç
Tarifsiz geçen bir aya inat artık tarifleri tek tek sıralamalı değil mi ? Sofranıza renk ve lezzet katacak hafif bir salata bu. Neşeli..Ve yemesi keyifli mi keyifli hele hele de soğuk soğuk çatal çatal..
Tarif Sofra dergisinin Şubat sayısından. Ben ise o tarihten itibaren sık sık yapıyorum
Malzemeler ;
- 1 çay bardağı zeytinyağı
- 5 diş kıyılmış sarımsak
- 1 adet soğan
- 1 kahve fincanı pirinç
- 2 su bardağı sıcak su
- 1 tatlı kaşığı toz şeker
- tuz
- 4 dal kıyılmış maydanoz
Yapılışı ;
- Havuçları temizleyip verev doğrayın.Zeytinyağını bir tencereye alıp ısınınca ince ince doğradığınız sarımsak ve piyazlık doğranmış soğanı ekleyip 2 – 3 dk. kavurun. Üzerine havuç ve pirinci ilave edin. Birkaç dakika soteleyin. Sıcak su, tozşeker ve tuz ekleyip havuç yumuşayana dek pişirin. Servis tabağına alın. Üzerine kıyılmış maydanoz serpin. Ilık ya da soğuk olarak servis edin.
Bulgurlu Yaprak Sarması
Bana asırlar gibi gelen bu sessizliğe bir son vermeli artık. Sevinçler ve rahatsızlıkların birarada yoğun bir şekilde yaşandığı ve tarifsiz geçen bir Mayıs’ın ardından. Sanmayın ki tembellik ettim aksine neler pişirdim neler..
Mayıs ayında minik kurabiyem ağır bir boğaz enfeksiyonu geçirdi. Anca iğnelerle toparlayabildik derken uykusuz geceler ve koşuşturmalar arasında benim vücudumunda direnci düştü ve 5 iğnede ben yedim. İtiraf ediyorum Melikoş benden daha güçlüydü iğne olurken Oldum olası sevmem iğneyi de kan tahlilini de. Rahatsızlığımız geçti çok şükür ama bu kez de benim kronik tirodim dayanamadı bu stres ve yorgunluğa. TSH’ım dip yaptı yine. Bir müddette onun tahlilleri ile uğraşınca yazılarıma biraz ara vermek zorunda kaldım. Şimdi daha sağlıklı olarak karşınızdayım.
Bu yıl havaların geç ısınması nedeniyle deniz ve yazlık sezonumuzu anca açabildik. Küçük bir bahçesi var evimizin. Şeftalı, limon, ayva, incir,badem, zeytin ağaçlarımız ve asmamız var. Asmamızın yaprakları da nefis. Tam sarmalık. Her yıl bolca sarma sararız anneciğimle. Baktık ki yine yapraklarımız mis gibi yeşil yeşil bize bakıyorlar. Hemen bulgurlu bir iç hazırladık.
Malzemeler ;
- 4 adet büyük soğan
- 2 adet kırmızı biber
- 2 adet yeşil biber
- 2 su bardağı zeytinyağı
- 3 büyük domates
- 1 demet maydanoz
- 1 demet dereotu
- 2 çorba kaşığı salça
- 750 gr. bulgur
- tuz,karabiber,kırmızı toz biber
- dilerseniz pul biber
- Asma yaprağı (750 gr. kadar )
Hazırlanışı ;
- Yaprakları yıkadıktan sonra üzerine kaynar su döküp 10 -15 dk bekletin.
- Zeytinyağını tencereye alıp ısıttıktan sonra soğanları ekleyin bir iki çevirimden sonra küp küp doğradığınız biberleri ilave edin ve kavurun. Kavrulunca bulguru , baharatları ve salçayı ilave edip bir iki karışımdan sonra ocağın altını kapatın ince ince doğradığınız yeşillikleri ve minik minik küpler halinde doğradığınız domatesi ilave edin.
- Yapraklarınızın büyüklüğüne göre hazırladığınız içten koyarak sarın.
- Tencereye dizip tencerenin yarısına gelecek kadar su ekleyip pişirin.
- Sonra da afiyetle yeyin ve sevdiklerinize ikram edin.
Arpa Şehriye Salatası
Bu harika salata Özlem ablaya ait. Kendisi benim en vefalı ve en sıkı takipçilerimden. Benim takipçilerimden diyorum ama kendisi tam bir tarif fabrikası. Hem çok maharetli hem de çok güleryüzlü bir bayan. Ellerine sağlık Özlem ablacım.
Buyrun sofraya renk katan bu nefis salatanın tarifine
Malzemeler ;
- 1 paket arpa şehriye
- 2 su bardağı yeşil mercimek
- 1 demet maydanoz
- 1 demet dereotu
- 8 adet salatalık turşusu
- 3 adet havuç
- 1 çay bardağı zeytinyağı
- 2 adet limonun suyu
- 2 yemek kaşığı nar ekşisi
- tuz,karabiber,sumak (istenirse pul biber)
Yapılışı ;
- Arpa şehriyeyi makarna gibi haşlayıp süzün
- Mercimeği yumuşayana kadar haşlayın süzün
- Yeşillikleri ince ince doğrayın, havucu rendeleyin, salatalık turşusunu küp küp doğrayın
- Tüm malzemeyi büyükçe bir kabın içinde karıştırın.
- Zeytinyağı,limon suyu,nar ekşisi ve baharatlarıda ayrı bir kabın içinde karıştırın diğer malzemelerin üzerine gezdirerek dökün.
- Servis tabağına alın
Afiyet Olsun..